Bu sistemde çocuklar, ipuçlarını birleştiren, “eksik” açıklamaların yerine hipotezler geliştirme ve gerçeği yeniden inşa etme yeteneğinin bahşedildiği dedektiflerdir. En baştan itibaren öğrenmeye duydukları merak; basit ve soyutlanmış şeyleri reddeder. bunun yerine karmaşık durumlarla ilgili ilişkileri ve farklı yönleri ortaya çıkarmayı severler. Benzerlikler yapar, metaforlar kullanır, insanı merkeze alan, mantıklı çıkarımlar bulurlar. Sistemde; çocuklar, aileler ve öğretmenler baş kahramandırlar. Çocuklar güçlü, zengin ve yeteneklidir. Öğrenme sürecinde gereken merak ve ilgiyi, çevre faktörünün getirdiği her şeyle başa çıkma potansiyeline sahiptirler. Öğretmenler sadece rehber, arkadaş, gözlemci konumunda olup, çocuğun merakını cezbedecek, araştıracak ve keşfedecek ortamı hazırlamakla görevlidir.
Neden Reggio Emilia?
- Çocuğunuzun iyi bir vatandaş olması için,
- Çocuğunuzun sorunları ve anlaşmazlıkları çözme becerisini edinmesini sağlamak için,
- Proje bazlı çalışarak işbirliği içinde çalışmak için…
High scope programının en önemli farklılığı oyun zamanlarındaki planlama süreçleridir. Hemen hemen her anaokul/kreş oyun oynamaya izin verirken high scope’ta çocuklar oyunu ciddi bir iş olarak görür ve oyunlarına planlama ile başlar. Her çocuk nerede, hangi malzemelerle, hangi arkadaşlarıyla oynayacağını seçme hakkına sahiptir. Oyun zamanının öncesinde planını öğretmeni ve arkadaşları ile paylaşan çocuk planlarına göre oynandıktan sonra hatırlama zamanı gerçekleştirilir. Bu zaman dilimi aynı zamanda oyundan neler öğrenildiğinin anlatılma zamanıdır. Öğretmenin de öneri, soru ve fikirleri ile katkı sağladığı hatırlama zamanında değerlendirmenin yanı sıra bir sonraki oyunlar için hazırlık yapılmaya da başlanır. Bu sistemde öğretmen, çocuğun olgunlaşma düzeyine ve ilgisine göre oyun köşelerinin oluşturulmasından sorumludur.
Neden High Scope
- Çocuk, müfredat ve programın merkezindedir ve çocuğun aktif öğrenmesi amaçlanmıştır.
- Çocukların kendi kendilerine planlayıp öğrendikleri bir programdır.
- Tüm duyuların aktif olduğu öğrenme ortamı oluşturulur ve etkin öğrenme amaçlanır.
Klasik eğitim metodlarında, toplu eğitim yapılan sınıflardaki çocuklar vasat, başarılı, başarısız diye nitelendirilirken, Montessori’de bireysel eğitim vardır ve çocuğun kendi hızında öğrenmesine olanak tanır. Montessori sınıfları, çocuklara bağımsızlık kazandıracak şekilde tasarlanır; materyaller günlük yaşam, duyusal, kültürel, dil ve matematiksel müfredatı destekleyecek şekilde alanlara ayrılır ve çocukların ulaşabilecekleri raflarda, basitten karmaşığa doğru yer alırlar. Öğretmen çocuk oynarken onları gözlemleyip, not alır. Bu süre zarfındaki gereksiz yardımın çocuğun özgürlüğünü kısıtlamak olduğunu bilen öğretmen, çocuk ihtiyaç duyduğunda destekleyici pozisyondadır.
Neden Montessori?
- Çocukların daha bağımsız ve liderlik becerileri ile öne çıkması için,
- Sakin ve özgür bir ortamda öğrenmenin gerçekleşmesi için,
- Çocukların bireysel farklılıklarına odaklandığı için…
.
Hazırlanan Türkçe ve İngilizce eğitim programlarının birbirini destekler nitelikte, öğrencilerin kendi ana dillerinde tanışıklık kurdukları kavram ve sözcükleri, yabancı bir dilde daha iyi anlayabilecek özellikte olması hedeflenmiş. Okul Öncesi Eğitim programımızla paralel olarak işleyeceğimiz proje konuları aynen İngilizcede de ele alınmaktadır. Hikaye, drama ve değişik materyallerin seslerinden oluşan ritm çalışmaları ile zenginleştirilerek, çocukların yabancı dili öğrenmesini pekiştirici bir süreç yaşamaları, doğal öğrenme ortamlarında İngilizceyi, yaşayarak keşfetmelerini sağlamaktadır.
Bizler, bir kuşun tek kanatla uçamayacağını bilmekteyiz. Çocuklarımız da aynı kuşlar gibi tek kanatla uçamazlar. Onlara iki kanattan eğitim verilmesi gerekir. Bu kanatlar maddi ve manevi kanatlardır. Müsbet bir gayesi olmayan sadece kendini düşünen bireylerin çoğaldığı günümüzde maddi ve manevi olarak donanımlı evlatlar yetiştirmenin sorumluluğunu yüklenmiş durumdayız. “Müslüman elinden ve dilinden herkesin emin olduğu insandır” hadisi şerifinin yerleştiği bir toplumu yetiştirmek için vermek istediklerimizi dramalaştırarak, görsele dökerek veriyoruz ki sadece anlık değil ömürlük olsun öğrenilenler…
Sizin kıymetlileriniz bizim en değerlilerimiz…